25 Eylül 2014 Perşembe

Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!

- Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese KİMSE olurken. Evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz.
- Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır.
- Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama nerelisin diye. O da demiş henüz evlenmedim diye. Ne ilk ailesine,ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır. O yüzden ailelerde hep dayılar, teyzeler sevilir ya. Amca hele ki hala pek bilinmez genelde.
- Aile içi yetmez gibi, hep annelik yüceltilir onun yanına ayıp olmasın diye babalık da eklenir. Anneler gününün bütün ihtişamına, şatafatına, her yerde vurgulanması ve insanları harekete geçirmesine rağmen, babalar günü unutulur, ya da babalar gününde hatırlanır ve öylesine geçiştirilir.
- Evin dış kapı mandalı gibidir çoğu zaman. Evin en yalnızıdır Bu yüzden en son babalar duymaz mı? Ya saklanır, ya yalan söylenir ya da paylaşma gereği duyulmaz. Bunda elbet hoşgörüsü az babanın da suçu ve katkısı vardır ama yine de ne yapsa yaranamaz, yakınlaşamaz. Belki çocuklarıyla yakınlaşmak ister ama malum ataerkil kurallar, toplum baskısı, utanç duygusu buna engel olur, ne sevdiğini gösterebilir ne de sevilmek istediğini...
- Babanın aile de en sevdiği birey kadındır, eşidir. Eşinin ise en sevdiği çocuklarıdır, kendisi değil. En büyük aşk evliliklerinde bile, sevgilisi doğum yaptığında bir anda artık sevgilisi değil, anne olur, kendine biçtiği en büyük rolü olur sevgilisi.
- Baba en çok anneyi sever, anne en çok yavrusunu sever, yavrusu ise en çok eşini sever, eşi ise en çok yavrusunu sever. Bu böyle devam eder durur, hayatın kanunu gereği.
- Bir yeri acıyan çocuğun hiç babam dediğini duydunuz mu? Babası yanındayken bile anam demez mi?
- İyi bir işi olması gerekir, zengin olması gerekir. Çocuklar bile birbirlerini heyecanlandırmak için, iki kişinin omuzlarında daha fazla ileri gitmek için, bakalım kimin babası daha zengindir, derler.
- Anne ya da çocuklar işsiz olabilir, kimse bunu çok görmez onlara. Ama baba işsiz olamaz. Düşünün erkek çalışır kadın ev hanımı ise sorun yok ama tersi durumda erkekten bile sayılmaz. Evin geçimini karşılamak zorundadır, hem de şartlar ne olursa olsun. Dışarıda onca karşılaştığı kötülük ve güçlüklerle uğraşırken, eve gelip sığınmak, salmak isterken kendini, evde eşinin kaprislerini çekmek, çocukların sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalır.
- Belki ağlamak ister onların yanında, onlarla... Yapamaz!
- Evin şerefini, evin namusunu korumak zorundadır. Kızının ilk aşkı kendisi olsa da, büyüyünce kızı artık aldatır babasını ve başka gençlere kayar gönlü. Babasına bin bir naz yapan o kız ise sevgilisinin, eşinin her dediğini yapar. Evde yıllarca babası ile çatışan, özgürlüklerini elde etmeye çalışan, oğlu ise eşinin yanında muma döner. En acısı ise yıllarca gözünden bile koruduğu o güzeller güzeli kızını, gözbebeğini gelir adamın biri alır elinden, gözünden sakladığını başka gözlere verir. Değil birinin ona dokunması yan gözle bile bakmasına dayanamayan baba, teslim eder bir başkasına elleriyle. Üstelik bir de düğün dernek yapmak zorundadır, oynamak zorunda kalır sanki eğlenirmiş gibi.
- Yıllarca dışarıda deli gibi çalışırken, bebekken hiç büyümeyeceğini düşündüğü yavrularının değiştiğini bile fark edemez, birey olduklarını. Ona bağımlı iken onlar, bir anda bağımsızlıklarını ilan etmeye başlarlar, küçük bir hayal kırıklığıyla karşılar, yapacak bir şey yoktur.
- Bizim gibi toplumlarda, erkek evladından çok kızına değer veren, her şeye rağmen onun için her şeyini feda eden babaların önünde sevgiyle eğiliyorum.
- Sizler büyük insanlarsınız…

H.L.


17 Haziran 2014 Salı

GERİ ZEKANIN ÖNDE GİDENİ...

Mesleğinde Başarılı olduğunu sananlar...
Ona en yakın olanlar...
Yanında duranlar...
Onu seven ve inananları...
O ne yapar biliyor musunuz...
O kibir dolu sözleri ile...
Yıkar hemde kırar geçer...
Çünkü başarı sandıkları...
Bir sarhoşluk içinde...
Onların zamanında...
Yere basan ayaklar...
Yalan dolu başarı korkusu ve Avanaklığı...
Artık o kişi tepeden bakmaya başlamıştır...
Ve çevresini kendi bile inanmadığı kelimelerle...
Aşağılık bir şekilde ezmeye çalışırlar...
Halbuki bu zararlı hareketlerin...
Geriye dönüşü olduğunu bilirler...
Ve dahada çok korkmaya başlarlar...
Sanki bilgileri tükenmiş gibi...
Suda çırpınır dururlar...
Dostlarını harcarlar...
Oysa kendini harcamıştır...
Hep yalnız hissederler kendilerini...
Ama gün gelir o aşağıladın...
Sana inanan ve yanında duran dostların...
Yine yanında ve yardım ellerini uzatırlar...
Bunu daha hala anlamıyorsan...
GERİ ZEKANIN ÖNDE GİDENİSİN...

HAMDİ LALE

22 Ocak 2014 Çarşamba

ÖRGÜ VERDİĞİN DE DOKUNUN ARKASINI ÖKSÜZ BIRAKMA... YÜZÜN GİBİ AYNI DEĞERİ TAŞIR VE ÇOK ÖNEMLİDİR... İŞİNİ NE KADAR SEVDİĞİNİ BELİRLER...


BİR ŞİRKETİN KALİTESİNİ ANLAMAK İSTİYORSAN... İLK BAKACAĞIN YER DOKUNMUŞ KUMAŞIN KENARIDIR... ONUN MUNTAZAM LIĞI VE ÜSTELİK YAKMA DEĞİL DE... KESME İSE O ŞİRKETİN MÜŞTERİLERİNE ÖNEM VERDİĞİ GÖRÜNÜR.


BAŞARININ YÜZDE ELLİSİ DELİLİKTİR, BAŞKALARIN CESARET EDEMEDİĞİNİ SEN YAPARSIN, İLK ADIMI SEN ATMIŞSINDIR ONU KİMSE ELİNDEN ALAMAZ, KENDİ İÇLERİNDEN, VAY BE ADAM NE YAPMIŞ DERLER VE KENDİLERİNDE HALEN DAHA O CESARET YOKTUR, ÇÜNKÜ ALT YAPI VE BİLGİ EKSİKTİR AMA KOPYALAMADA BÜYÜK USTALIK VE PARA MEVCUTTUR O DA BİR YERE KADARDIR, DEMEK Kİ KENDİMİZİ BİRAZ DELİ BİRAZ CESARET BİRAZ SERMAYE VE ÇOK BİLGİ TECRÜBE SEVGİ VE DÜRÜST TİCARET AHLAKI GEREK.


BABAM DERDİ Kİ HAVA NE KADAR ÇETİN OLSA DA, FIRTINA NE KADARDA SERT ESERSE DE, DOĞRULAR DİMDİK HEP AYAKTA KALIR.

BENDE DİYORUM Kİ:
KİMSE SENİ DEVİREMEZ HAKLI DOĞRULUĞU SÜRDÜRDÜĞÜN SÜRECE, SEN MERAK ETME ZAMANI GELDİĞİN DE BEN ZATEN SOLUP BU DİYARDAN
GİDECEĞİM AMA O ZAMANA KADAR KISA BİR SÜRE DE OLSA ŞEREFLİ VE GURURLU DİMDİK İKİ AYAKLARIMIN ÜSTÜNDE DURACAĞIM, BENİ GÖREMESEN DE İLK BAHARI BEKLE O HUZURLU TOPRAK BELKİ BİR 
TAZE FİLİZ BELİRLER. 

9 Ekim 2013 Çarşamba

M. EMİN TEKSTİL LTD.

ÇOCUKLUĞUNDAN BAŞLAYAN, KENDİNİ VE UZUN SENELERİNİ TEKSTİLE BAĞIŞLAYAN, SANATIN DEĞERİNİ BİLEN, ARGE VE ÜRGE DE MUAZZAM BİR BİLGİYE SAHİP OLAN, GÖZ NURUNUN DEĞERİNİ HAZ EDEN, ADİL BİR YAPIYA SAHİP OLAN, HAKSIZLIĞA TAHAMMÜLLÜ OLMAYAN, DİKKATLİ ADIMLARLA KİMSEYİ KIRMADAN, NE İSTEDİĞİNİ BİLEN, ÖZÜNÜ UNUTMAYAN, GELECEĞİN İŞ ADAMI.



ENGİN MERCAN