31 Ağustos 2011 Çarşamba

22 - Adam olmak için bilenmek gerekir.. Önemli olan kimden bilenmesi..

21 - Bilen Adam

Kader önünde sonunda öyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimsenin arkasından konuşmaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz.

Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir.

20 - Eşek

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz.


Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır. Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!

Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile.
Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.
Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz.
Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın.

19 - Bir Dalgıç

Arkasına ne kadar büyük tüp takarsa taksın bir süre sonra suyun yüzüne cıkmak zorunda dır mecburdur..


Hayat böyle bir şey ne yaparsan yap bir gün her şey suyun yüzeyine cıkacakdır iyisiyle kötüsüyle..

18 - Aşalıyacı gözle bakma.. Bakmışsın bir gün sen aşalanmışsın..

17 - Yüreğine Yakışmalı

Sevgili dediğin koluna değil, yüreğine yakışmalı.. Ve öyle gelip geçici bir heves değil, sonsuza dek nefesin olmalı !

Can Yücel


 

16 - Hayat sıkı bir dokudur... Malzemeden calarsan kaliten düşer....

7 Ağustos 2011 Pazar

04 - İyilik Yapmak Üstünlük İşareti


Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki: "Kader önünde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Ektiğini biçer.



Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir."



Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan daha değerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir.


Aristo şöyle diyor: "İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük işareti, bir iyiliğe muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir."


Karşılaşacağımız nankörlükten dolayı üzülmemek için hazırlıklı olalım. Karşılık beklemeden iyilik yapalım.


Mutluluk minnet beklemekte değil, minnet gösterilmesinden rahatsızlık duyulacak olgunluğa erişmektir.
8 Özel Armağan

 

1) Dinleme... Ama gerçekten dinleyin. Kesmeden, hayal kurmadan, vereceğiniz cevabı düşünmeden... Can kulağıyla dinleyin.
2) Sevgi... Kucaklamalar, öpücükler, sırt sıvazlamalar ve el tutmalar konusunda cömert olun. Bu ufak hareketler, aileniz ve dostlarınıza olan sevginizi daha açık göstermenizi sağlayabilir.
3) Kahkaha... Fıkra anlatın, neşeli hikâyeleri paylaşın. Bu armağanınız "seninle birlikte gülmeyi seviyorum" anlamına gelir.
4) Yazılı bir not... Basit bir "Yardımın için teşekkürler" notu, ya da belki bir şiir... Kısa, elle yazılmış bir not bazen ömür boyu hatırlanır.
5) İltifat... Basit, içtenlikle söylenen bir söz ("Bu renk sana ne çok yakışmış", "Harika bir is çıkardın", "Yemek nefis olmuş" gibi) karşınızdakinin içini aydınlatır.
6) İyilik... Her gün, rutininizi kırıp birisine hoş, nazik bir şey yapın.
7) Yalnızlık... Bazen tek istediğimiz yalnız kalmaktır. Bu anlara duyarlı olun ve ihtiyacı olana yalnız kalma armağanını verin.
8) Neşeli bir yapı... Birine tatlı bir söz söylemek gibisi yoktur. Selâm vermek veya teşekkür etmek o kadar zor mu?


03 - Nefis, Gurur, Kin, Hased


Hayatın her alanında zaman zaman zorluklar ve sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çünkü hayat mutluluk, kolaylık, ferahlık ve güzellikleri içinde barındırdığı gibi sıkıntı, zorluk ve mutsuzlukları da barındırır. Ama mutlu olmak veya mutsuz olmak elimizde. Bu iki zıt duygu, bakış açımız ve algılarımızın etkisi altında.



Aile hayatımız başta olmak üzere işimizde ve tüm sosyal çevremizde kişisel bir takım problemlerden kaynaklanan zorluk ve sıkıntıları da hepimiz farklı şekillerde yaşayabiliyoruz. Kimimiz olayları büyütüyor; nefis, gurur, kin, hased gibi kötü hallere dönüştürüyor. Bazılarımız ise bunu “gül tabiatıyla” karşılayıp hoş beraberliklere ve güzel huylara dönüştürüyor.



Sabır, hoşgörü, sevgi ve güzel geçim…

02 - Konuşmadan Önce Dinleyin


“Yaşama bakılacak en güzel ve en doğru pencere kendi gözlerindir…”Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar. Hayat kısadır. Öyleyse hayatınızı sevin. Mutlu olun ve gülümsemeye devam edin. Sadece kendiniz için yaşayın ve;
 

— Konuşmadan önce dinleyin,
— Yazmadan önce düşünün,
— Harcamadan önce kazanın,
— Dua etmeden önce bağışlayın,
— İncitmeden önce hissedin,
— Nefret etmeden önce sevin,
— Vazgeçmeden önce çabalayın,
— Ölmeden önce yaşayın.



Hayat budur.
Onu hissedin, onu yaşayın ve ondan hoşnut olun.


01 - Koşulsuzca Kabul


Kim seni bütünüyle, koşulsuzca kabul ederse değişmeye başlarsın. Onun kabulü sana böyle bir cesaret verir. Olduğun gibi kabul edilmen seni bütünleştirir,seni kendine güvenli kılar, seni kendin gibi hissettirir. O zaman beklentileri yerine getirmene gerek yoktur, sen olabilirsin. Bu yüzden sevgi bu kadar besleyicidir. Seni basitçe, sırf sevgi uğruna seven bir erkek ya da kadın bulabildiğinde, sevgi dönüştürür. Ansızın tüm üzüntü kaybolur; yüreğinde bir estetik, bir örgü ve desen bulursun."