31 Ağustos 2010 Salı

72 - Bırakıyorum


Sesini özlemedim.
Yüzünü de, ellerini de.
Yanımdaki varlığını hele hiç!


Daha yazamıyorum.


Uzayan burnum, kalemime çarpıyor.


Bırakıyorum.

Küçük İskender

71 - Mesleklere göre “Aşkın Tarifi

ÖĞRENCİ:
Aşk istenerek vücuda girmesine izin verilen bir hastalıktır...
DOKTOR:
Kimsenin tedavi olmak istemediği şey nasıl hastalık olur?...
RESSAM:
Aşk, olsa olsa bir sanattır...
AKTÖR:
Bu nasıl sanat ki, izleyicisi yok... Sadece iki kişilik...
ASİSTAN:
Aşk olsa olsa bilimdir......
PROFESÖR:
Böyle bilim mi olur?...
En başarısız öğrencim bile başarıyor da ben sınıfta kalmışım...
İŞÇİ:
Aşk, uğrunda mücadele ister... Aşk emek vermektir...
MÜHENDİS:
Nasıl emekse bu... Bizim patron bile onun tarafını tutuyor...
SAVCI:
Aşk olsa olsa karşılıksız vermektir...
AVUKAT:
Biri, bir başkasına bir şey veriyorsa rüşvet de olabilir...
YARGIÇ:
İki taraf da razı ise bu bir sözleşme sayılır...

70 - Güneşli Bir Günde Bekleyeceğim Gelişini

Ateşi gözlerinden almıştım....................Hangi dağın volkanıydın.....İçime erirken üşürdüm....... Şimdi yaktığından arta kalandır yüreğim......Yokluğunun dumanı tüter gözlerimde......Yalnızım.......
Yüreğimin cesetini taşıyorum......Göğüs taftamda......Sigara gibi söndürüyorum.......Dilimdeki ateşi......Ve en uzak yıldızlar gibi Susuyorum.....Bağ bozumuyum.......Kuşlarca kirpiklerime tüner.......
Yüzümün gurbet yollarına dökülür ......Gözyaşlarım......Susarsam......Gece ormanlarınca ürperirim.....İçim acır bilmez misin?.....Acırsam sürülmüş tarlalarca derinden......İçim acır.......Yangın başlar yaralarımda.....
Eylül senle birlikte yağmurları da götürdü......Küle dönerim......Gözlerin zülfün telinden bir tuzaktı......Kınından çıkmış pusuda bir bıçaktı........Ellerinin suskun soğukluğunda........
Bozkır çalıları gibi kararıp kaldım ara yerde......Tutunduğum dağla sustum.....Dağ gibi sustum......Artık tamamlanmıştır yalnızlığım......Düşlerimin uçuruma sürüklendiği yerdeyim.......Şimdi yanımda olsan......
Ellerin gezinseydi alnımın sürgün çizgilerinde......Acılarım böyle koymazdı bana.....Sevinç şarkıları terketmezdi......Keder denizinde boğulmazdım......Kalbim; buz dağı.....
Sen yanımda olsaydın üşümezdim......Yüreğimin gün gören yerinde gül büyüteceğim......Bir gülümsemeyle yüzüme taşıyacağım.....İki damlacık kirpiklerime tırmanacak sevinçten......
Ne iyi etmişim diyeceğim......Doğacak günü beklemekle.......Ne iyi.......Gök gözlerinde halaya dursun diye kırlangıçlar.....Kederi ve kahrı bir su iştahıyla yenerek......Yeşertsin diye bu yürek..........
Güneşli bir günde bekleyeceğim gelişini......Güneşli bir günde…………..

69 - Bir Dakika

Bir insanı farketmeye 1 dakika
Tanımaya 1 saat
Anlamaya 1 gün
Sevmeye 1 hafta yeter
Ama unutmaya 1 ömür yetmez....

68 - SEN BİLİRSİN

Bir İnsana Zorla Sevdiremezsin Kendini !! Bana Güven, Beni Hisset Diyemezsin... Eğer Kalbinde Ki Yangını Hissedemiyorsa,Ve Güvenmeden Seviyorsa, Ona Tek Bir Söz Söyleyebilirsin ; SEN BİLİRSİN.

67 - Gel Desen Gelirdim...

Git dedin gittim...''ne saçma bir cümledir
aslında....yapılan tek şey aptal bir gurur...sonradan çekeceğimiz
acıları bilmemize rağmen gurur yaparız...gitmek istemeyeni bile
göndeririz .yada gitmek istemezken,o ''git''dedi diye ,gideriz...ne
için ve kim uğruna..öyle kısa ki su lanet hayat,ne göstereceği,ne
yaşatacağı belli değil.geç kalmamak gerek.ama hep geç kalmak için
debelenirız..sonra gurur,yerini PİŞMANLIĞA
bırakır...pişmanlık....tanrım ne acıdır.ne acıtır....sonra yalanlar
söylemeye baslarız...''şimdiki aklım olsaydı...''...şimdiki aklımız
olsaydı ne değişecekti ki.hiç bir şey...çünkü onun yokluğunun ne demek
olduğunu bilmiyoruz ki .. Nerden anlayacaktık ki bu kadar
zedeleyeceğini...nasıl saçma bir cümledir ya .....Aslında herkesin
yaptığı ,ve zevk aldığın da bu...yaparız,sonra pişman oluruz...Tıpkı su an olduğumuz gibi..

66 - UMUT YAPRAKLARI

Öyle bir ilk yaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.

65 - BİLİR MİSİN?

 Sevmek nedir bilir misin?
Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
Bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
Nasıl anlatsam bilmem ki.
Yani "sevmek" işte.
Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
"Seviyorum" diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

64 - Ben Bir Balığım

Aşk ise daldığım bir derya...
Aşktan gözlerim yaşlı olsa da o derya göz yaşımı nerden bilir..?
Başımı o denizden çıkarayım desem,
Balığım ya; nefesim kesilir..!
Mevlana

63 - En Sevdiğini

En sevdiğini büyük dalgalarda kaybetmektir yalnızlık
Değer verildiği halde karşılık alamamaktır
İçindeki o sevgi kıpırtısının çırpınışlarının son bulduğu andır
Sevgi tohumlarının yeşerememesidir
Büyük uğraşılarla kazandığını bir anda kaybetm...ektir
Denize daldığında dibini görememektir
Yalancı gülüşlerini üzerinde hissettiğin andır
Dünyanın bile uydusu varken senin hiçbirşeyinin olmamasıdır
En yakınında bile olsa aslında senden çok uzaklarda olduğunu bildiğin andır
Umut dolu bakışlarının tükendiği andır
Değerini bilemeyenlere değer biçmektir
Gökyüzüne baktığında aslında özel olmadığını hissettiğin andır
Hayatı bir gazoz kapağına benzettiğin ve gazın havaya karışmasını beklediğin andır
Aslında hayatın sana ne verdiği değil senden ne aldığını farkettiğin andır
İdam olucak birine son dileğinin sorulmasına rağmen sana hayatta tek söz hakkı bile tanınmadığını andır yalnızlık.