Metreyle ölçülür bir uzaklık olsaydı, dünyanın hiç sonu gelmez, herkes yakın’ ı olduklarıyla cismen de yakın olurdu elbette. Fakat benim ‘yakın’ dediğim şeyin ne olduğunu sende biliyorsun.
Üstelik tam aksine, bazen iki beden arasında km ler vardır ve bazen o km lerin günlerce, belkide aylarca azalmayacağını bile bile yakın olursun biriyle. Hele arada mesafe olursa, bedeni yakınlığın tam tersine, birde özlemek eylemi girer devreye.
Sadece ‘ yakının’ olarak değil birde özlenen olur o kişi.
Yani yakın dediklerimiz aslında mesafelerle ölçülebilir değil , duygularla ölçülebilir ve karşılığında çekilmiş acıyla tartılır bir rasyonel kavramdır bana göre.
Özlenen olur, beklenen olur, değerli olur, bazen neden kızdığımızı ve neden kırdığımızı bile unuturuz yakın olunca birbirimize uzaklıklarda. İşte tüm melese bu aslında, en uzaktayken yakın olabilmek… En uzaktakinin yakını olabilmekte…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder