Tarlada bahçede etini dişine takarak çalışan,
hem analık hem ırgatlık yapan toprak analarımızın..
babasından..., abisinden, kocasından şiddet gören,
namus yaftasıyla mal gibi görülen, Abisinin günahını
berdel gibi insanlık onuruna sığmayan bir bedelle ödeyen...
gencecik kızlarımızın.. iş yerinde yolda otobüste
cinsinden dolayı tacize maruz kalan kadınlarımızın..
Vücudu sadece bir zevk aracı olarak kullanılan kadınlarımızın,
İnsanlığın yüz karası törelerle canından olan, acı çeken,
gözyaşı döken kadınlarımızın.. Evde anne iş yerinde köle
toplum nazarında aklı yetmeyen halbuki dünyalar kadar
geniş bir yüreğe sahip olan kadınlarımızın..
tecavüze uğrayıp, öldürülen bedeni bir çöp gibi sokağa
atılan kadınlarımızın, kapitalizmin en güçlü silahı olan
popüler kültürün kurbanı olan kadınlarımızın,
Özgür insancıl bir vatan için yola düşmüş bu uğurda
mücadele etmiş devrimci kadınlarımızın,
Sibel, idil, çiğdem, tanya, zilan, ceylan ve daha
nicelerimizin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü değil
her gün kutluyoruz...
"Eğer bütün insanlar doğuştan özgürse,
nasıl oluyor da tüm kadınlar köle doğuyor?."
Hesapsız kalacaksınız....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder